29 Aralık 2012 Cumartesi

İsimsiz

Aynı şarkıyı durmadan,hatta hunharca dinliyorum.Her seferinde daha derine iniyorum ve keşfediyorum göremediklerimi..Tek tek soyuyorum içindeki sözleri,anlamları.Her seferinde daha derine..kendini bulmak ve yok olmak için bir sığınak arama çabası. Mesele hayatımdaki ikililiklerden kurtulmak, griyi bulmak da değil,(orta yolu hiç sevmem!) daha çok renk bulma çabası benimkisi,belki de kendi rengimi yaratmak.
Gideceğim yolun sonu nasıl bilmiyorum,gittiğim yolu sadece dokunarak tanıyorum ve sadece soyduğum tüm sözlerin aslında kendi bedenimin ve ruhumun katmanları olduğunun bilincindeyim.
  Hunharca aynı parçayı dinlemeye devam ediyorum,kanamaya başlıyorum,canım acıyor soyarken,kaldırıyorum derimle birlikte tüm düşüncelerimi..birlikte bir boşluğa gidiyoruz.Öyle bir boşluk ki tanımladığın anda anlamını yitiriyor,susuyorum.
...

Şimdi eski bedenime ve ruhuma veda, parçalanmış yeni bedenime ve ruhuma alışma zamanı .Ama o kadar kaygan ve akışkan ki alışmak mümkün değil!
Her yerden kanıyorum,ruhum dilimi,dilini söküyor,durduramıyorum.Durduğum yerde duramıyorum.
...


Sığınağı düşünüyorum,oraya ulaşma hayalimi.tüm çabam bu değil miydi? peki neredeyim şimdi?

1 Aralık 2012 Cumartesi

Gerçeği nasıl anlatmak istersiniz? Hangisi sizin için daha gerçek?Bu gibi sorular kafanızı kurcalıyorsa ve gerçeği öğrenmek için ne okumam gerekir diyorsanız şu linke bir göz atın derim.

http://www.idefix.com/editor/kararsizokur-201205.asp